2 Mayıs 2011 Pazartesi

10- Bölükçe Hareketler ve Namzetlerin Talimgah-ı İkmal Şartları

Günler geçiyor.
Hiç bir yerde bir veya bir buçuk aydan fazla kaldığımız yok.
MALTEPE'ye gönderildik.
Eski ismi ENDAHT MEKTEBİ.
O zaman Yedek Subay Talimgahı'na bağlı bir Tabur'a tahsis edilmiş.
Onbirinci Bölükte bulunuyorum.
Mertebemiz de gittikçe yükselmekte.
Talimgâh'ı bitirmeye bir iki aylık zaman kaldı.
Bu Bölükte talimler oldukça rahat. Can sıkan münferit hareketler yok. Bölükçe çalışılıyor, Bölükçe tatbikat yapıyoruz.
Haftada bir kaç def'a Takım ve Bölük Komutanı oluyoruz.
İçimizde Rum ve Ermeniler de bulunuyordu.
Pos bıyıklı bir Ermeni vardı. Bir gün Bölük Komutanı buna dedi ki: "Sen, Bölük Komutanısın. Bölüğü tertip ve taksim et bakalım."
Onun, Bölük ilerisinde silahını bir eli ile yukarı kaldırıp vaziyet alarak: "Bölük Komutanınız ANTRANİK BAYBURT.” diye kendisini öyle bir takdim edişi vardı ki, Bölük Komutanı dayanamayarak "Ermeni'den de Bölük Komutanı olur mu?" gibilerden gülümsemekten kendisini alamadı.
Namzetler, Talimgah'ı üç kategori üzerinden ikmal ederlerdi: A, B, C.
A sınıfı, üç ay sonra Subay Vekili (Asteğmen) olabilir ve apoleti omuz üzerinde Başçavuş gibi üç çizgilidir.
B sınıfı ise, talihi yardım ederse altı ay sonra Subay Vekili olabilir. Apoleti Çavuş gibi iki çizgilidir.
C sınıfı için Subay Vekili olabilmek pek müşkil. Apoleti de onbaşı gibi tek çizgilidir.
Bunun için düşecek her fırsatta iyi not almak ve A sınıfından Talimgah'ı ikmal etmek her Namzet için hayırlı bir yoldu.
İşi dalgaya döküp bilmemezliğe gelerek kaçamak yollara sapanların, yani "Ben öğrenemedim, beni bir müddet daha saklarlar veya Cephe'ye göndermezler." gibi fena düşüncelerin aksi tesir edeceğini bildiğimizden fevkalâde çalışarak hakkını vererek Talimgah'ı ikmal etmek ve Kumandanların takdirini celp ederek Talimgahta öğretmen kalmak ve bir an evvel Subay Sınıfına dahil olup, işte o zaman Cephe'ye gitmek. Yani A Sınıfı ile ikmal, Mümtaz olarak öğretmen kalmak, Talimgahta Subay olmak gibi üç mühim dereceyi kazanmak emelimdi.
Bu dereceleri bir hamlede elde edebilmek de her kesin kârı değildi. Bunda muvaffak olabilmek için de:
1 - Hasta olsan bile viziteye çıkmayacaksın.
2 - Talimlerde çok çevik ve çok bilgili olacaksın.
3 - Derslerde Öğretmenin sorularını cevapsız bırakmayacaksın.
4 - Verilen herhangi bir meseleyi hiç düşünmeden derhal' karar verip tatbika geçeceksin. Yani intıkal sahibi olduğunu göstereceksin.
5 - Kumandanın emrine bilakayd-u şart itaat edeceksin.
6 - Her türlü dinî yasaklardan uzak, temiz bir ahlâka sahip olacaksın.
Bu şerait dahilinde hareket etmek ve kuvvetli not almak gerekiyordu. Her Namzet de bunları bilirdi.
Bu devreye ve bu Bölüğe kadar aldığım notların çok iyi olduğunu biliyordum. Çünkü hep Onbaşı bulunuyordum. Talimgahta zaten Çavuşluk yoktu.
Maltepe'de Endaht Mektebi denilen bu mahal bir dağın tepesinde bir kaç Kışla'dan ibaret bir yerdi. Şehirle ve sivil insanlarla alakamız kesilmişti. Haftayı iple çekerdik. İzin kağıtlarını aldığımız zaman Maltepe'ye veya Kartal'a doğru koşar adımlarla giderdik. Bir an evvel debize kavuşmak ve bu sessiz muhitten İstanbul'un gürültülerine karışmak, parklarda cıvıldayan şakrak bülbüllerin, seke seke yürüyen narin Kumruların, daldan dala sıçrayan afacan serçelerin, dokunulduğu zaman parmaklarda geçici, hafif bir yaldızdan başka bir şey bırakmayan renkli kelebeklerin dolaştığı çiçekler arasında, ağaçlar altında bir kaç saat yaşamak, baş başa
kalmak.
Her Namzet'in şakrak Bülbül'ü, narin Kumrusu, afacan bir Serçe'si vardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder