8 Mayıs 2011 Pazar

15- Samsun: Kurtarıcıya Tesadüf

Samsun kan ağlıyor.
Tanıdığım bütün çehreler sararmış, ateş saçan gözlerde ümitsizlikten, sönmeye başlayan bir mum pırıltısı bile görünmüyor.
Dudaklarda neş'eli tebessümlerin yerinde acı bir kıvrılış var. Ayakta dolaşan bir yığın ölülerle karşı karşıyayım sanki.
Bununla beraber bu insanlarda Basübadelmevt'i bekleyen mütevekkil ve cesur bir haleti ruhiye göze çarpıyor.
Bir şeyler istiyorlar ve bekliyorlar.
Tarihe binlerce şan ve şeref destanları yazdırmış bir millete bu duruş, bu muattal yaşayış hiç de yakışmıyor.
Eğer bu şaşkınlık anında onları harekete geçirecek bir ÖNDER ortaya çıksa, kainatı alt üst etmeye kâfi gelecek.
İşte bu mucize zuhur etti.
Bir sabah, Askerlik Şubesine giden yoldan Frenk Kilisesinin bir az aşağısından ilerliyorum.
Sol tarafımda sert adımlarla aynı istikamette giden genç ve ateş gibi bir PAŞA gördüm.
Yalnızdı.
Yanında kimse de yoktu.
Yürürken, yer sarsılıyor gibi geldi bana adeta.
ONU hiç görmemiştim.
Tanımıyordum.
Bir az geriledim ve arkadan gelen bir Subay'a sordum:
"MUSTAFA KEMAL PAŞA.” dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder