İki gün sonra İzmir inzibatını Sekizinci Tümenden
teslim almak üzere Gazi Emir Kışlalarından hareket ettik.
Makinalı Subayı olduğum halde İzmir İnzibatı için
ben de ayrılmıştım.
Çukurçeşme Karakolu isabet etti bana.
Üsteğmen de olmuştum.
Çukurçeşme Mıntıkası, şehrin giriş kısmında, aynı
zamanda dağınık evlerden ve kayalıklı araziden ibaret idi. İnzibatını da henüz
temin edeceğimiz bu yerlerin oldukça tehlikeli olacağı anlaşılıyordu.
Karakolda bir Takım Askerim var.
Benim için de Karakolun tam karşısında bir Türk
evinin odası tahsis edilmişti.
Bu odada maalesef ancak bir gece yatmak nasip oldu.
Karakolda Askerimin başında, portatif karyolamda elbiselerim ile, ayağımda
çizmelerle uzanıyor, her saat dışarıda patlayan silah seslerine koşarak
sükûneti bozanları yakalamaya çalışıyorduk.
Rahat bir uykuya hasret kalmıştım.
Koskoca İzmir’in İnzibatı oyuncak iş değildi. Çünkü
Polis Teşkilâtı yoktu. Polis de biz, Komiser de biz, Jandarma da biz idik.
Ertesi gün iki genç geldi, ellerinde eskiden aynı
Karakolda Polis olduklarını ispat eden vesikaları ve fotoğrafları vardı. Derhal
Karakola kabul ettim, hizmete koydum.
İki gün sonra bir emir aldım:
Mıntıkamda bulunan Rum ve Ermenilerin İkiçeşmelik
merkezine sevk edilmeleri bildiriliyordu.
Düşündüm: Bunlara, "Haydi geliniz de sizi
merkeze sevk edeceğim" mi diyecektim? Kim bu sözlere tıpış tıpış gelirdi?
Şehrin içerisi olsa kapılarını çalar, emri hadisesiz olarak yerine getirirdim.
Böyle berbat bir mıntıkada gürültüye gitmek de var.
Yanıma seçme askerlerden dört-beş tanesini aldım.
Sessiz, sedasız kalmak üzere kayalıkların arkasına yatırdım, gideceğim evlerde
bir vaka zuhur ettiği taktirde derhal yetişmelerini tembih ederek ilerledim.
Kapılardan birisini çaldım, karşıma ihtiyar bir
adam çıktı:
- Ben, şuradaki Karakol Kumandanıyım. Emir aldım,
mıntıkamda oturanların kayıtlarını yapacağım. Sizin oğlunuz var mı?
- Var.
- Neredeler?
- İzmir’e indi.
- Ne zaman gelecek?
- Bir kaç saate kadar gelir.
- Geldiği zaman nüfus kağıdını veyahut herhangi bir
evrakını yanına alarak gelsin.
- Peki.
Diğer evlere de giderek aynı şekilde talimat verdim.
Karakol'a giderek beklemeye başladım.
Hakikaten birer birer gelmeye başladılar.
Gelenleri toplayarak merkeze gönderdim.
Bu şekilde hadisesiz olarak mıntıkam da temizlenmiş
oldu.
ÇukurÇeşmenin inzibatı az zamanda temin edilmişti.
Bir kaç gün sonra beni Hamidiye Karakoluna tayin ettiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder